forumdll.benimforum.biz


 
AnasayfaPortalAramaLatest imagesKayıt OlGiriş yap

 Konular 
Sayfaya git : Önceki  1, 2, 3, 4, 5  Sonraki
090409

Dünyada yaklaşık üç bin sivrisinek türü olduğu bilinmektedir. Bunların çoğu insana saldırmaz. Zaten aksi olsaydı dünyanın her yerinde bulunabilen bu yaratıklar ormanda, dağda, insan bulunmayan yerlerde yaşamlarını idame ettiremezlerdi.

İnsanların kanlarını emerek yaşayan sivrisinek türlerinin yalnız dişileri kan emer. Dişiler de insanların kanlarını kendi yumurtalarını üretebilmek için protein sağlayabilmek amacıyla emerler. Birçok cinste dişi sivrisinekler en azından ilk yumurtalarını kana ihtiyaç duymadan üretebilirler, fakat sonraki yumurtaları için kana ihtiyaçları...
 
tarafından Orkun - Yorum: 0 - Görüntüleme: 404
090409

Diğer birçok alışkanlıkta olduğu gibi, bunun da sebebi, insanların çoğunun sağ ellerini kullanıyor olmalarıdır. Asırlar önce, daha çok sağ ellerini kullanan insanlar, kılıçlarını kolay çekebilmeleri için, kılıçlarını kınlarında, sol taraflarında taşıyorlardı.

Ata binerken, sol dizin altına kadar inen bu uzun kılıçla ata sağdan binmek, yani sağ ayağı üzengiye koyup, sol ayağı atın üzerine atarak binmek kılıç nedeni ile zor oluyordu.

Soldan, sol ayağı üzengi üzerine koyup, sağ ayağı atın üzerine atarak binince kılıç sorun yaratmıyordu. Özellikle savaşa...
 
tarafından Orkun - Yorum: 0 - Görüntüleme: 392
090409

Bu yaşam süresinden ne anladığımıza bağlıdır. Yaşamayı, doğmak, yaşamak ve ölmek şeklinde tarif edersek kelebekler aylarca yaşarlar. Kırlarda ve bahçelerde uçuşarak ince, zarif ve güzel renklerle bezenmiş kanatlarıyla yapraklara konan, bizim kelebek olarak tanıdığımız hali, ömrünün ölümüne yakın son aşamasıdır. Bu şekli ile yaşadığı hayat gerçekten çok kısadır.

Ömrünün bu en güzel kısmının ne kadar sürdüğünü kesin olarak söylemek güçtür. Bazı çeşitlerinin birkaç gün, bazılarının ise birkaç hafta yaşadıkları biliniyor. Tabiatta çok nadir de olsa bir yıl yaşayanları...
 
tarafından Orkun - Yorum: 0 - Görüntüleme: 356
090409

Gıda olarak kesilen hayvanların yenilebilen kas kısımları et olarak adlandırılır. Etin içinde ayrıca kan, epitel, kemik, sinir, yağ ve bağ dokuları vardır.

Genelde etler kırmızı ve beyaz et olarak ikiye ayrılırlar. Sığır, koyun, keçi etleri kırmızı et olarak kabul edilirlerken, tavuk, hindi gibi kümes hayvanları ile balıkların etleri beyaz et kategorisine sokulur. Aslında biyolojik yapı olarak kümes hayvanlarının etleri balık etinden çok farklı, kırmızı ete daha yakındırlar. Bazılarının etlerinin rengi de zaten beyaz değil kahverengidir.

Etlerin kırmızı ve beyaz rengini saptayan...
 
tarafından Orkun - Yorum: 0 - Görüntüleme: 376
090409

Canlı varlıkların elektrik ürettikleri uzun zamandan beri bilinmektedir. En kuvvetli gerilimi sağlayan organlar kaslar ve sinirlerdir. Bütün kas lifleri elektrik yükü içerirler. Kalp kasının çıkardığı gerilimin incelenmesine "elektrokardiyografi' denilir ve bu bilim dalının gelişmesiyle kalp hastalıklarının teşhis ve tedavisi kolaylaşmıştır.

Sinir merkezleri de elektrik akımı doğururlar. Hatta deride, salgı bezlerinde, gözün ağ tabakası gibi duyu organlarında elektrik akımı oluştuğu ortaya konulmuştur. Hücrelerde de elektrik akımının varlığı tespit edilmiştir. Canlılarda elektrik...
 
tarafından Orkun - Yorum: 0 - Görüntüleme: 402
090409

Bu durum en belirgin, çevre kirliliği ve patlayıcı ile avlanma nedenleri ile ölüp yüzeye gelen balıklarda gözlemlenebilir. Ölen balıklarda süratle bir iç bozunma yani bir çeşit çürüme oluşur. Bu iç çürümeden dolayı çıkan gazlar balığın alt tarafındaki bağırsak boşluğunda toplanırlar.

Balık ayıklayanlar bilirler, ayıklanacak balığın alt tarafındaki yumuşak karnı yarılır, buraya yapışık mide ve bağırsaklar kolayca çıkartılır. Balığın etli kısmı üst tarafındadır. Balık ölüp gazlar mide boşluğunda toplanınca bu kısım şişen bir balon gibi hafifler, ağırlık merkezi yukarı kayar ve balık, daha...
 
tarafından Orkun - Yorum: 0 - Görüntüleme: 387
090409

Hayvanların boynuzlan onların silahlarıdır. Savunmaya ve saldırmaya yararlar. Bu silah tabiatta sadece bazı hayvanlara bahşedilmiştir.

Hayvanlar aleminde boynuzu olanlar 'boynuzlugiller' adı altında bir aile oluştururlar. Bu geviş getirenler takımından, çift tırnaklı hayvanlar ailesinin üyeleri sığırlar, keçiler, koyunlar ve antiloplardır.

Bunların içi boş olan boynuzları süreklidir, değişmezler ve dallara ayrılmazlar. Başın her iki yanında birer tanedirler. Boynuzsu maddeden yani keratinden yapılmışlardır. Dişilerinde boynuz ya yoktur ya da erkeklerinkine göre daha kısa ve...
 
tarafından Orkun - Yorum: 0 - Görüntüleme: 421
090409

Birçok vahşi hayvanın yavrusu, çok küçükken anasından alınır, vahşi ortamından uzaklaştırılır ve medeni bir ortamda insanlar tarafından büyütülürse kolayca uysallaşır. Ancak tam erişkin hale gelince ne olacağı belli olmaz. Genlerindeki kalıtımsal sosyal davranış biçimi aniden ortaya çıkabilir.

insana alışma ile evcilleşmeyi birbirine karıştırmamak gerekir. İnsana alıştırma, tabii bir duygu olan özgürlük içgüdüsünü zora veya kurnazlığa başvurarak ortadan kaldırmaya dayandığı halde evcilleştirme, toplu halde yaşama içgüdüsüne dayanır. Yalnız veya çift yaşayan hayvanlar evcilleştirilemez...
 
tarafından Orkun - Yorum: 0 - Görüntüleme: 436
090409

Dişi köpek çimlerin üzerine işediğinde, o bölgedeki çimler bir daire şeklinde kahverengiye dönüşür ve ölürler. Bu durum köpeklerin sadece dişilerinde görülür, çünkü dişi köpek doğrudan toprağın üzerine işer ve bir kerede tüm idrar torbasındakileri boşaltır. Bu miktardaki idrar da çimlerin bozulmasına yol açar.

Erkek köpekler bir kerede çok az idrar boşaltırlar. Onlar idrarlarını mümkün olduğunca birbirinden uzak yerlere bırakarak kendi hakimiyet alanlarının sınırlarını işaretlerler.

Erkek köpekler ayrıca buharlaşma ve toprağın emmesinin az olacağı ağaç, duvar gibi dikey yüzeylere...
 
tarafından Orkun - Yorum: 0 - Görüntüleme: 361
090409

İnsanın köpeği evcilleştirmesi, avcılıkta ona duyduğu ihtiyaçtan kaynaklandı. Köpeğin avcılık yeteneği, sürati, işitme ve mükemmel koku duyusu, insanı diğer hayvanlardan koruyacak kadar gözü pek olması ve sadakat duygusu, av asistanlığından da Öte, onu insanın en iyi dostu yaptı. Hatta köpeği insanın evcilleştirmediği, bu özelliklerinden dolayı köpeğin insana yaklaşarak, birlikte yaşamayı kendi seçtiği de iddia ediliyor.

Canlıların aynı cinsten olması için dış görünüşün benzerliği yeterli değildir. Nesillerini devam ettirecek yavruları yapabilen canlılar aynı cinsten...
 
tarafından Orkun - Yorum: 0 - Görüntüleme: 383
090409

Pervane, geceleri ışık etrafında dönüp duran kelebeklere verilen addır. Dilimize Farsça'dan giren pervane kelimesi, devamlı dönüp duran şeyleri nitelendirmek için kullanılır. Gemilerdeki, uçaklardaki pervanelerin isimleri de, büyük bir ilgi ile birine bağlanmak anlamında kullanılan 'pervane olmak' deyimi de buradan gelir.

Birçok bitki ve hayvan ışığın geldiği yöne yönelirler. Buna 'pozitif fototropizm' deniliyor. Tahta kurulan 'negatif fototropizm' gösterirler. Gündüzleri karanlık yerlerde saklanıp, geceleri yiyecek aramaya çıkarlar. Pervaneler ise karmaşık bir 'fototropizm'...
 
tarafından Orkun - Yorum: 0 - Görüntüleme: 385
270309

Hayvanlar Alemi 1_2732009121546_11979

1. Görmüş olduğunuz bu dev kaplumbağa belki de dünyanın en yaşlı kaplumbağası. Güney Atlantik Okyanusu'ndaki St. Helena adasında çekilen bu fotoğraftaki yaşlı kaplumbağanın adı Jonathan. St Helena hükümetinin verdiği bilgiye göre bu kamplumbağa 1882 yılından beri hayatta kalan son üç kaplumbağadan tek hayatta kalanı.

Adaya geldiğinde bile 50 yaşlarında olan bu yaşlı hayvanın en az 176 yaşında olduğu tahmin ediliyor.

 
tarafından Canan - Yorum: 0 - Görüntüleme: 430
270309

[img:429a]http://foto.ekolay.net/images/galeri2/galeri_10929/[1]62200910326_10929.jpg[/img:429a]

Yüzyıllardır insanoğlu kendi dışındaki canlıların nasıl gördüğünü merak etmştir. Yapılan son araştırmalar canlıların görme duyusunun oldukça çeşitli bir yelpazede yer aldığını ortaya koyuyor.

Mesela yusufçuk böceklerinin beyni çok hızlı çalışır fakat görme duyuları bir o kadar yavaştır. Güvercinler ise farklı renk tonlarını en gelişmiş bilgisayar programlarından...
 
tarafından Canan - Yorum: 0 - Görüntüleme: 457
090309

Komodo ejderi (Varanus komodoensis) , dünyanın en büyük kertenkele çeşididir. Ortalama 2,25 m. uzunluğunda ve 59 kilo civarındadırlar. Adına ejder denilmesine karşın aslında bir varan çeşididirler.

Endonezya'ya bağlı Komodo, Rintja ve Flores adalarında bulunurlar. Otlak alanları tercih ederler. Komodo ejderleri iyi yüzer ve tırmanırlar ve gün boyunca aktiftirler. Yılanlarda olduğu gibi, uzun, çatallı dillerini kullanarak yiyecekleri bulurlar. Başlıca besinleri hayvan leşleridir. Aynı zamanda geyikleri ve yabandomuzu da avlarlar. Komodo ejderleri manda kadar iri hayvanları bile öldürebilirler....
 
tarafından Orkun - Yorum: 0 - Görüntüleme: 498
090309

Kalkan balığı (Psetta maxima), Scophthalmidae familyasına ait, gözleri vücudunun sol tarafında bulunan, ve sağ tarafı ile denizin tabanında yatan bir yassı balık türü.

Atlas Okyanusunun doğusunda kıyı yakınlarında, Akdenizde, Ege denizinde, Marmara denizinde ve Karadenizde, 20 ila 70 metre derinlikte yaşar. Denizin dibinde yaşıyan küçük balıklar, yengeçler ve diğer küçük deniz hayvanları ile beslenir. Nerdeyse tamamen yusyuvarlak olan bu pulsuz ve tüketicilerin sevdiği balık türü ortalama 50 ila 70 cm boyuna ulaşır. Boyu bir metreye ve ağırlığı 20 kiloya varmış olanları çok nadir tutulur.
 
tarafından Orkun - Yorum: 0 - Görüntüleme: 480
090309

Çakal, köpekgiller (Canidae) familyasına dahil olan Canis cinsi içindeki türlerden dört tanesine, Afrika ve Asya'da bulunan ve küçük-orta boyutlu olan Canis adustus, Canis aureus, Canis mesomelas ve Canis simensis türlerine verilen ortak addır.

Küçük avcı ve leşçil canlılar olan çakalların Kuzey Amerika'daki karşılığı, Türkçe'de "kır kurdu" ya da yine "çakal" olarak adlandırılan Canis latrans (İng., coyote ya da prairie wolf) türü canlıdır.

Özellikleri
Uzunlukları 30-35 cm’lik kuyrukları birlikte 85-95 cm, ağırlıkları 7-11 kg arasında değişir....
 
tarafından Orkun - Yorum: 0 - Görüntüleme: 456
090309

Samur (Martes zibellina), sansargiller (Mustelidae) familyasından kürk ticaretinde postu en değerli sayılan Rusya'nın kuzeyindeki soğuk ve çok geniş Sibirya bölgesinde yaşyan memeli türü.

Özellikleri
Uzunluğu, 13-18 santimetrelik kabarık tüylü kuyruğu dışında 30-50 cm, ağırlığı 0,9-1,8 kg, yüzü sivri, postu genel olarak parlak koyu kahverengidir. Son derece ince olan tüyleri sivri uçlu, boynunun altı bazen koyu esmer ya da sarımsı tüylüdür.


Beslenme
Sansargillerin öbür üyeleri gibi samur da ayrım gözetmeden çok çeşitli...
 
tarafından Orkun - Yorum: 0 - Görüntüleme: 418
090309

Asıl sırtlanlar (Hyaeninae), sırtlangiller (Hyaenidae) familyasının bir alt familyası. Büyükçe sayılabilecek karasal etobur memelidirler.

Özellikleri
Afrika kıtası ve Hint alt kıtasına özgüdür. Leş de yerler.Aslan, pars gibi güçlü hayvanların elinden kolaylıkla avlarını alabilirler. Afrika'da bulunan etobur hayvanların arasındaki(timsahlardan sonra) en güçlü çeneye sahip hayvanlardan sadece biridir--Craven 12:25, 3 Şubat 2009 (UTC). Asıl sırtlanların çeneleri o kadar kuvvetlidir ki kemikleri bile kırabilirler. Bu yüzden çok aç kaldıklarında kemik yedikleri de...
 
tarafından Orkun - Yorum: 0 - Görüntüleme: 484
090309

Boz ayı (Ursus arctos), ayıgiller (Ursidae) familyasından Türkiye, Kıbrıs, Balkanlar, Sibirya, Kuzey Afrika ve Kuzey Amerika’da yaşayan bir ayı türü. Batı Avrupa’da çok avlanıldığından şimdi ancak Pirene Dağlarında ve İskandinav ülkelerinde rastlanır.

Kökenbilim
Batılı dillerde kahverengi ayı olarak bilinen Ursus arctos'a, Türkiye'deki boz ayı bireyleri biraz daha açık renk olduğu için "toprak rengi" anlamında[1] boz ayı denir.


Morfoloji
Boz ayı, yaşayan en büyük etçillerden biridir. Baştan kuyruk sokumuna...
 
tarafından Orkun - Yorum: 0 - Görüntüleme: 541
090309

Vaşak, kedigiller (Felidae) familyasından Lynx cinsini oluşturan orta büyüklükte etçil ve yabanıl hayvan türlerinin ortak adı. Kediye benzemekle birlikte normal kedi ağırlığından 5 kat daha ağırdırlar. Kulakları da normal kediye kıyasla daha uzun ve uçları tüylüdür. Kış bastırdığında ise sadece kulaklarının üzerindeki tüyler değil tüm vücudu kalın bir tüy tabakası ile kaplanır. Adeta kışın gelmesi ile mantolarını giyerler. Patilerinin genişliği karda yürümelerini kolaylaştırır. Gövdelerine göre küçük kalan başları ve kısa kuyrukları ile ilk bakışta ürkütücü gözükseler de görünüşleri kesinlikle...
 
tarafından Orkun - Yorum: 0 - Görüntüleme: 1004
 Sayfaya git : Önceki  1, 2, 3, 4, 5  SonrakiSayfa başına dön 
Bu forumu gezen kullanıcılar: Yok
Moderatörler:Yok
Bu forumun müsaadesi var:Bu forumda yeni konular açamazsınız
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
-
Sıralama:  
Buraya geçin:  
Yeni mesaj var Yeni mesaj var
Yeni mesaj var [ Popüler ] Yeni mesaj var [ Popüler ]
Yeni mesaj var [ Kilitli ] Yeni mesaj var [ Kilitli ]
Yeni mesaj yok Yeni mesaj yok
Yeni mesaj yok [ Popüler ] Yeni mesaj yok [ Popüler ]
Yeni mesaj yok [ Kilitli ] Yeni mesaj yok [ Kilitli ]
Ilan Ilan
Genel duyuru Genel duyuru
Sabit Sabit