forumdll.benimforum.biz


 
AnasayfaPortalAramaLatest imagesKayıt OlGiriş yap

 Konular 
Sayfaya git : Önceki  1, 2, 3, 4, 5, 6  Sonraki
070509

FICÂR SAVASLARI


Câhiliye döneminde müsrik Araplar arasinda haram aylar dan birisinde yapilan savaslar.

Islâm'da yasak oldugu gibi câhiliye döneminde de Müsrikler arasinda haram aylarda savas yapmak, kan dökmek, haksizlik ve kötülüklerde bulunmak yasaklanmis idi. Muharrem, Receb, ZIlkâde ve Zilhicce aylarindan olusan bu aylarda yasagin ihlâl edIlmesi, büyük bir günâh ve suç sayiliyordu.

Bu telâkkiye ragmen câhiliyye döneminde zaman zaman haram aylarin kudsiyeti çignenmis, kanli bazi savaslar meydana gelmisti. Iste bu savaslar,...
 
tarafından Orkun - Yorum: 0 - Görüntüleme: 460
070509

PEYGAMBERIMIZIN DOGUMU


Peygamberimiz Fil vakasindan 50 gün sonra ,Rebiullevvel ayinin on ikinci Pazartesi günü,tan yeri agarirken, Mekke'de dogdu.

PEYGAMBERIMIZ DOGDUGUNDA BAZI HADISELER VUKU'A GELDI

Peygamberimiz dogdugunda bazi hadiseler vuku a geldi,bunlardan bazilarini söyle siralayabiliriz:Peygamberimiz ,Anadan Sünnetli ve göbegi kesik olarak dogdu. Peygamberimiz dogarken, çocuklarin yere düstükleri gibi düsmeyip ellerini ,yere dayamis basini semaya kaldirmis olarak dogdu.Peygamberimiz dogdugu zaman ,bir yildiz dogmus...
 
tarafından Orkun - Yorum: 0 - Görüntüleme: 359
070509

Genel Kültür Allahak
HASIMÎLER


Peygamberimizin atasi Abdülmenaf'in oglu Hâsim'in soyundan gelenlere verilen isim.

Hâsim ticaretle ugrasan zengin ve cömert biriydi. Asil adi Amr'dir. Rivayete göre, bir kitlik yilinda Filistin'e giderek oradan un satinalmis ve Mekke'ye getirerek ekmek yaptirmis, kestirdigi hayvanlarin et suyuna ekmek dagitarak tirid ikraminda bulunmustur. Bu nedenle Arapça'da kirmak anlamina gelen (heseme) fiilinden müstak olan Hâsîm adi verIlmistir (Ebu Ca 'fer Muhammed...
 
tarafından Orkun - Yorum: 0 - Görüntüleme: 463
070509

FIL VAKASI (EBABIL KUSLARI)


Kâbe'yi yikmak üzere büyük bir orduyla gelen Yemen valisi Ebrehe'nin ordusuna saldiran kuslar.

Ebâbil, Arapça'da "bölükler, sürü, sürüler" demektir. Kelime, Kur'ân-i Kerim'de Fil sûresinin üçüncü âyetinde geçmektedir. Fil sûresinde olay söyle anlatilmaktadir: "Görmedin mi Rabbin fil sahiplerine ne yapti? Onlarin tuzaklarini bosa çikarmadi mi? Üstlerine sürü sürü kuslar gönderdi. Onlara çamurdan sertlesmis taslar atiyorlardi. Nihâyet onlari yenilmis ekin yapragi gibi yapti." (el-Fil,...
 
tarafından Orkun - Yorum: 0 - Görüntüleme: 468
070509

Genel Kültür Bismill2
CAHILIYYENIN DIGER MANASI VE EBREHE


Cahiliyye; insanin insan iradesinin disindaki unsurlar üzerinde toplanmasini temine çalisan, insani insana ve topluma köle yapan bir sistemin; beseriyeti Allah'a ibadetten uzaklastirip, herhangi bir adla anilan beserî sistem ve prensiplere itaata zorlayan yönetimin adidir. Insanlari, kavimlere, renklere, tarihlerinin karanlik çagi efsanelerine yönlendiren, ayri ayri dil farkliligi sebebiyle ümmet suurundan uzaklastirmaya çalisan her türlü...
 
tarafından Orkun - Yorum: 0 - Görüntüleme: 451
070509

Genel Kültür Besmele1
CÂHILIYYE DÖNEMI



Bilgisizlik, gerçegi tanimama. Islâm, tam bir aydinlik ve bilgi devri oldugu için, Arabistan'da Islâmiyet'in yayilmasindan önceki devre, daha dar anlami ile Hz. Isa'dan sonra peygamberimizin gelmesine kadar geçen zamana "cahiliyye" devri adi verilmistir.

Cahiliyye, insanin Allah'i geregi gibi tanimamasi, ona kulluk etmekten uzaklasmasi, onun ilâhî hükümlerine degil de kisinin kendi hevâ ve hevesine uymasi, insanlarin koydugu emir...
 
tarafından Orkun - Yorum: 0 - Görüntüleme: 484
270409

Samuel Finley Breese Morse (d. 27 Nisan 1791 – ö. 2 Nisan 1872) ABD'li bilim adamı. Mors alfabesinin mucidi.

1832 yılında ABD'li ressam Samuel Morse, bir yolculuk sırasında kendisine elektromıknatıstan söz eden bir yolcuyla tanışmıştı. Telgraf üstünde zaten çalışmaları olan Morse, bu sefer elektromıknatıslı telgraf için çalışmaya başladı. 1835 yılında, Morse ilk elektromıknatıslı telgrafını yaptı. O telgrafta bulunan elektromıknatısa başlı bir kalem vardı. Bu kalem kâğıt bir şerit üzerine elektromıknatıstan aldığı hareketle zig zag çizgiler çiziyordu. Bu sistem pek başarılı değildi....
 
tarafından Cansiperane - Yorum: 0 - Görüntüleme: 414
090409

Pille çalışan portatif radyolarda sesin yüksekliği pilin ömrünü etkiler. Radyo açık, sesi kapalı durumu ile sesin sonuna kadar açık durumu arasındaki fark pillerin ömürlerinin üçte bir kadar kısalmasına neden olur. Ses sonuna kadar açıldığında pillerden çekilen akım yüzde 30 artmaktadır. Bu durum, küçüğünden büyüğüne, pille çalışan ve hoparlörü olan bütün radyo, teyp, volkmen vb. için aynıdır.

Pillerin kullanış şekilleri de ömürlerini belirler. Bir radyoyu 4 saat sürekli açık tutmak ile birer saatlik aralarla 4 kere açıp kapamak arasında da fark vardır. Piller çalışmıyorken...
 
tarafından Orkun - Yorum: 0 - Görüntüleme: 361
090409

Zamanımızda, dünyanın büyük bir bölümünün ve bizim de kullandığımız rakam şekilleri, diğer ülkelerde 'Arap rakamları' diye bilinir. Aslında bu nitelendirme yanlıştır. Bu rakamların kökeni yani ilk ortaya çıktığı yer Hindistan'dır ve buradan önce Arabistan'a, daha sonra İslami kültür yayılımı ile birlikte Avrupa'ya geçmiştir.

Avrupa'da Romen rakamlarından günümüz rakamlarına geçiş Ortaçağda olmuştur. O yıllarda Avrupa'da hesap işleriyle uğraşanlar Romen rakamlarını hemen terk etmediler. Daha ziyade toplama ve çıkarına işi yapan tüccarlara Romen rakamları daha pratik geliyordu. Örneğin...
 
tarafından Orkun - Yorum: 0 - Görüntüleme: 361
090409

Dünyanın kendisi, çekirdeğindeki soğumamış kısımlarından dolayı dev bir mıknatıstır. Bu büyük mıknatısın artı ve eksi uçları kuzey ve güney kutuplarındadır. Ancak bildiğimiz coğrafi kutuplarda değil. Pusulanın minik ucu tam kuzeyi göstermez, gösterdiği noktaya magnetik kutup denir.

Pusulanın gösterdiği kuzey yönünü devamlı takip ederseniz kuzey kutbuna hiçbir zaman ulaşamazsınız. O noktadan 7 derece yani kilometrelerce uzaklıktaki magnetik kutba varırsınız. Olayın ilginçliği bu kadarla da bitmiyor. Bilimin kesin olarak saptadığı bir sürpriz daha var. Bu magnetik kutupların yerleri de...
 
tarafından Orkun - Yorum: 0 - Görüntüleme: 372
090409

Arabamızın motoru arabayı yürütecek gücü sağlarken bir yandan da ısı üretir. Motor bloğu içinde devamlı dolaşan su ile motor soğutulur. Motordan aldığı ısı ile ısınan bu su da radyatörde havanın yardımıyla soğutulur.

Kapalı bir çevrimde ve ideal ısı dengelerinde devamlı oluşan bu olayın farkına biz ancak, herhangi bir arıza durumunda soğutma olayı yetersiz kaldığında, radyatörden buharlar çıktığında, yani bilinen tabiri ile arabamız hararet yaptığında varırız.

Kışın soğuk aylarında, hava sıcaklığı sıfırın altına düşünce, arabamız kapı önünde hareketsiz...
 
tarafından Orkun - Yorum: 0 - Görüntüleme: 350
090409

Bakkaldan veya marketten yumurta alırken kabuğunun rengi sizin için önemli mi, bu konuda bir tercihiniz var mı? Sizce kabuk renkleri farklı olan yumurtaların içleri de besin değeri olarak farklı olabilir mi? Tavukların niçin bazılarının yumurtaları beyaz da bazılarının açık kahverengi?

Bu konuda iki zıt ama ikisi de yanlış olan görüş var. Kabuktaki beyaz rengin, yumurtanın ideal oluşumunu tamamladığını gösterdiğini, bunun dışında bir renk değişiminin kalitede düşüş anlamına geldiğini iddia edenlerin yanı sıra kabuğun rengi ne kadar koyu ise besin açısından da o kadar değerli olduğunu...
 
tarafından Orkun - Yorum: 0 - Görüntüleme: 367
090409

Tencere daha 14. yüzyılda hemen hemen tamamıyla bugünkü şeklini aldı. O zamanlar tencereler sadece yemek pişirmek için değil, su kaynatmak hatta içinde çamaşır yıkamak için bile kullanılıyordu. En eski tencereler dökme demirdendiler. Sonraları toprak, bakır, alüminyum, emaye ve camdan olanları da yapıldı.

Bakır tencerelerin, kullanış ve dayanma bakımından iyi olmalarına karşın sık sık kalaylanmaları gerekir. Alüminyum tencerelerin sakıncalı yanlan ise kesif soda ve alkali eriyiklerin alüminyum üzerine olan etkileridir. Sıcak-soğuk farkından etkilenip çatlasalar da en sağlıklı tencereler...
 
tarafından Orkun - Yorum: 0 - Görüntüleme: 377
090409

Bugün artık hemen hemen her evde buzdolabı var. Günlük gıdalarımızı bozulmasınlar diye buzdolabında saklarken, uzun süre saklayacaklarımızı da buzluk veya derin dondurucu dediğimiz kısmına koyuyoruz. Gıdaların normal hava şartlarında bozulmalarının nedeni, bu ortamda gıdada bulunan bakterilerin, mikropların kısacası mikro organizmaların gelişerek faaliyetlerini sürdürmeleridir.

Gıdaları soğukta veya dondurarak muhafaza en çok başvurulan ve püf noktalan olan yöntemlerdir. Bu arada gıda muhafazasında tam tersi yollar da vardır. Isıtarak muhafaza ve kurutma gibi. Hatta turşu kurmak bile...
 
tarafından Orkun - Yorum: 0 - Görüntüleme: 368
090409

Dünyanın çeşitli yerlerinde yetiştirilen üzümlerin renkleri de çok çeşitlidir. Şarap yapımında kullanılan üzümlerin renkleri iki ana gurupta toplanır. San ile yeşil arasında rengi olanlara 'beyaz üzüm', kırmızı ile mavimsi siyah renk arasında olanlara 'siyah üzüm' denilir.

Kırmızı şaraplar siyah üzümden yapılırken, beyaz şarapların da sadece beyaz üzümlerden yapıldığı bilgisi doğru değildir. Burada önemli olan üzümün kabuğudur. Kırmızı üzümü olduğu gibi kullandığınızda kırmızı şarap elde edersiniz. Kırmızı veya beyaz fark etmez tüm üzümlerin kabuklarını soyduğunuzda...
 
tarafından Orkun - Yorum: 0 - Görüntüleme: 373
090409

Bir arı kolonisinde on binlerce işçi arı, binlerce erkek arı ve sadece bir tane ana (kraliçe) arı vardır. Ana arı kovanın her şeyidir, yokluğunda iş düzeni ve üretim durur. Ana arı kovanda tek olduğu gibi, ölümü halinde yerine geçebilecek ikinci bir arıya da izin vermez. Kovanda ana arı adayı olmak demek ölüm demektir.

Ana arının yok olmasına bir şekilde ölmesi neden olabileceği gibi arıcı tarafından da bilinçli olarak kovandan alınabilir. Ana arı yok olunca koloninin kendisine süratle yeni bir ana arı edinmesi gerekecektir. Bu yeni ana arı eskisinin yumurtladığı...
 
tarafından Orkun - Yorum: 0 - Görüntüleme: 392
090409

Evet doğrudur. Hatta bu konuda çok ileri gidilirse ölüme yol açabilecek zehirlenmeler bile olabilir. Fakat havuçtan zehirlenme olayı o kadar azdır ki, patatesin yeşillenmiş kısmının yaratabileceği zehirlenmenin yanında değerlendirmeye bile alınmaz.

Havuç, kökü yenilen otsu bir bitkidir. İlk olarak bundan 3 000 yıl kadar önce Orta Asya'da Afganistan dolaylarında yetiştirilmiş, buradan da Ortadoğu yoluyla dünyaya dağılmıştır. Aslı yol kenarlarında, kıraç yerlerde yetişen yabani havuçtur.

İlk havuçların renklen turuncu değildi. Beyaz, pembe ve sarı idiler....
 
tarafından Orkun - Yorum: 0 - Görüntüleme: 359
090409

Çaysız bir dünya nasıl olurdu acaba? Çay keşfedilmeseydi, çaydanlık, çay fincanı, kaşığı, işyerlerinde çay paydosu, şehirlerarası otobüslerde çay molası olamazdı. Şükür ki çay milattan önce 2737 yılında büyük Çin İmparatoru Shen Nung tarafından tesadüfen de olsa keşfedildi.

Shen Nung bir gün bahçede ağzı açık bir kapta su kaynatırken çalılıklardan bir kaç yaprak kaynayan suyun içine düştü. Nung yaprakları suyun içinden toplayamadan yapraklar suda kaynamaya, hoş bir koku etrafa yayılmaya başladı. İmparator merak edip suyun tadına bakınca çay keşfedilmiş oldu.

İmparatorun...
 
tarafından Orkun - Yorum: 0 - Görüntüleme: 382
090409

Bira yapımının başlangıcı neredeyse tahıl tarımı kadar eskidir. İlk kez 8000 yıl kadar önce Akdeniz'in doğu kıyısında yaşayanlar tarafından yapıldığı sanılmaktadır. Hatta bağcılık ve şarapçılığın yaygınlaşmasından önce Akdeniz kıyılarında biracılığın bilindiği tarih kaynaklarından anlaşılmaktadır.

Günümüzde nasıl rakı Türklerin, şarap Fransızların, votka Rusların milli içkisi haline gelmişse, bira da başta Almanya olmak üzere kuzey-batı Avrupa'nın milli içkisi olarak kabul edilebilir. Almanya'da kişi başına yıllık bira tüketimi Türkiye'nin 20 katıdır.

Bütün dünyada hemen...
 
tarafından Orkun - Yorum: 0 - Görüntüleme: 399
090409

İnsanların yaklaşık yüzde 30'unun dondurma gibi çok soğuk bir gıdayı yedikten veya soğuk bir içeceği çabucak içtikten sonra başları ağrır. 'Beyin donması' veya 'dondurma başağrısı' da denilen bu ağrı, kalp hastalarının sol kollarında duydukları ağrı gibi, orijini farklı, duyulduğu yerin farklı olduğu bir ağrı çeşididir. Ağrı ağızda değil de başta duyulmaktadır.

Bir görüş, bunun nedeninin sinüslerimiz, yani burnumuzdan aldığımız havayı akciğere giderken nemlendiren, hastalandığımızda şişen, burnumuzun üstündeki boşluklar olduğunu ileri sürüyor. Buna göre soğuk bir...
 
tarafından Orkun - Yorum: 0 - Görüntüleme: 374
 Sayfaya git : Önceki  1, 2, 3, 4, 5, 6  SonrakiSayfa başına dön 
Bu forumu gezen kullanıcılar: Yok
Moderatörler:Yok
Bu forumun müsaadesi var:Bu forumda yeni konular açamazsınız
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
-
Sıralama:  
Buraya geçin:  
Yeni mesaj var Yeni mesaj var
Yeni mesaj var [ Popüler ] Yeni mesaj var [ Popüler ]
Yeni mesaj var [ Kilitli ] Yeni mesaj var [ Kilitli ]
Yeni mesaj yok Yeni mesaj yok
Yeni mesaj yok [ Popüler ] Yeni mesaj yok [ Popüler ]
Yeni mesaj yok [ Kilitli ] Yeni mesaj yok [ Kilitli ]
Ilan Ilan
Genel duyuru Genel duyuru
Sabit Sabit